22 Temmuz 2009 Çarşamba
Erasmus - Vize için Gerekli Belgeler
Dün çağrı merkezini arayıp randevumu aldım. Dilerseniz az laf çok iş diyip direk bilgilendirme safhasına geçelim.
Öncelikle; konsoloslukların artık randevu usulüyle çalıştığını söylemekle başlıyor ve bu randevuyu telefon ile alacağınızı söyleyerek devam ediyorum. Elbette bir para istiyor gavurlar bizden bu telefonla randevu alma hizmeti için. Of puf ederek bu parayı yatıracağız. "vay efendim benim evim Ankara'da / İstanbul'da konsolosluğun dibinde gidip sorarım ben eheheh ne gerek var la" demeyin. Bi akıllı siz değilsiniz, ben de dedim hatta yüzsüz gibi kapılarına gittim sordum, yüzlerine dedim "Ne gerek var laa" diye :) Yapmayın, rezalet ehehe..
Paşa paşa bir İş Bankası Şubesi'ne gidiyoruz. Avusturya Konsolosluğu'na, PIN numarası almak için para yatıracağımızı belirtiyoruz. Görevli bize "Randevu için mi, kısa süreli başvuru mu, uzun sureli başvuru mu" diye soracak, siz de randevu için diyeceksiniz ve 30.5 TL ücretinizi verip, kağıdınızı alacaksınız. Kağıdınızın en altında bir PIN numarası ve telefon numarası olacak..
PIN Numaranız ile belirtilen telefon numarasını, parayı yatırdıktan 1 gün sonra arıyoruz. Bu konuşma biraz uzun süreceğinden (benimki 40 dakika sürdü) cep telefonu yerine sabit hatlı bir telefondan (ev,iş) aramanızı tavsiye ederim. (şarj, kontör bitmesi, hat kesilmesi vs) Belirtilen PIN Numarası ile bir kereliğine randevu icin başvurabiliyorsunuz, bunu unutmayın. Bu yüzden aklınızdaki tüm soruları bir kağıda not edin, yetkiliye hepsini sorun.
Ha soramadınız, unuttunuz sonra aklınıza geldi. Danışmak için bir PIN kodu daha almanıza gerek yok. Verilen telefonu arayıp dilediğinizi tekrar sorabilirsiniz ancak dediğim gibi randevu için ise tekrar PIN almanız gerekecek.
Sabit hatlı telefondan numarayı çevirdik. Hattaki abla konuştukça konuşacak ama siz "randevu almak için X'i tuşlayın" dediği numarayı tuşlayacaksınız. Anneye anlatır gibi basite indirgeyip eblek eblek anlatıyorum, ne olur ne olmaz :D Sonra operatöre bağlanacaksınız. Rahat olun, size yöneltilen soruları cevaplayın ve görevli ne tür vize alacağınıza karar verdikten sonra, o vize için konsolosluğun istediği belgeleri sayacak. Bunları not alın. Ancak "yazamadım, acaba yanlış mı yazdım" diye üzülmeyin zira mail adresinize bu listeyi yollayacaklar. Gördüğünüz an çok sevineceksiniz :)
Ahanda bana gönderilen mail. Aynen iletiyorum. Kendisi D sınıfı vize için istenilenleri içermektedir. Tek dönemlik Erasmus öğrencilerine B veya C veriyorlar sanırım. Onun belgelerinde ise ikametgah yerine uçak bileti, learning agreement ve student information gibi ekstradan istenen belgeler var. Ayrıntıları görevli size iletecektir.
Sn. Başvuru Sahibi, Aşağıda Çağrı Merkezimiz aracılığı ile yaptığınız Avusturya Büyükelçiliği/Başkonsolosluğu vize başvurusu ile ilgili randevu detayları ve randevu esnasında yanınızda götürmeniz gereken evraklar bulunmaktadır.
Ad : ANIL
Soyad : TANRIVERDI
Pasaport No : ....
Başvuru Yeri : ANKARA
Vize Tipi : Dil Kursu/Ogrenci 3 Ay Ustu
Randevu Tarihi : 04.08.2009 10:30
Pin No : .....
1. [ ] Müracaat şahsen yapılmalıdır.
2. [ ] Reşit kişiler için 80 Euro, reşit olmayanlar için 50 Euro başvuru ücreti ödenmelidir.
3. [ ] İmzalanmış, OTURMA İZNİ ÜNİVERSİTE vize başvuru Formu aslı ve 2 Fotokopi (Form10)
4. [ ] 2 adet yeni çekilmiş biometrik vesikalık fotoğraf
5. [ ] En az 6 ay geçerli olan imzalanmış pasaport.
6. [ ] Pasaportun 2., 3., 60., geçerlilik süresi gösteren sayfa ve Vizeler sayfalarının fotokopileri
7. [ ] Avusturya daki konaklama şeklinin belgelenmesi gerekmekte.(Kira sözleşmesi,Yurt kayıdı)Aslı ve 2Fotokopisi
8. [ ] Seyahat ve sağlık sigortası. Poliçe vize onaylandıktan sonra sunulmalıdır.
9. [ ] Yabancı dil biliyorsanız bunu kanıtlayan evrakların aslı ve 2 fotokopisi
10. [ ] 1 aydan eski olmayan Sabıka kayıdı, Tercümesi ve Noter tasdiği asıl ve 2 fotokopisi.
11. [ ] İkametgah Belgesi aslı, Yeminli tercümandan Almanca tercümesi ve Noter tasdiği asıl ve 2 fotokopisi.
12. [ ] Nüfus cüzdan sureti aslı, Yeminli tercümandan Almanca tercümesi ve Noter tasdiği asıl ve 2 fotokopisi
13. [ ] Sağlık raporu aslı ve 2 fotokopisi
14. [ ] Varsa Burs Belgesi aslı ve 2 fotokopisi
15. [ ] Üniversitenin veya Yüksek Okulun veya Fakültesinden kabul belgesi aslı ve 2 fotokopisi.
Uyarı :Lütfen randevu saatinizden 20 dakika önce vize bölümünün kapısında olunuz. Elciliğe sadece başvuru sahibi giriş yapabilir, bu nedenden dolayı lütfen yanınızda refakatcı getirmeyiniz.
Başvuruya gelirken lütfen başvuru için gerekli tüm evrakları getiriniz. Başvuru esnasında evraklarınızdan Ankara bölgesinde ikamet etmediğiniz tespit edilir ise başvuruda bulunamazsınız, ikamet ilinze ait Konsolosluğa yönlendirilirsiniz. Size belirttiğimiz başvuru evrakları Ankara Avusturya Büyükelciliği tarafından istenilen genel başvuru evraklarıdır.
Elcilikteki vize görevlisi sizden herzaman ek evrak isteme hakkına sahibtir. Cep telefonları, büyük cantalar, Laptop vize bölümüne kabul edilemez ve başvuru esnasında oraya bırakılamaz.
Avusturya Ankara Büyükelçiliği ise tüm vize ücretlerinin bankaya yatırılmasını istemektedir. Aksi takdirde başvurular geri çevrilecektir. Vize Ücreti, İş Bankası şb'lerinden, Avusturya Vize Ücreti olarak yatırılmalıdır.En az 3 iş günü önce yatırılmış olmalıdır.
Vize ücret dekontu mutlaka, başvuru sahibinin adına yatırılmış olmalıdır. Avusturya Istanbul Başkonsolosluğu Schengen Vizelerinde Vize ücretlerini nakit olarak elden kabul etmektedir.
Benden şimdilik bu kadar canlar. Hepimize kolay gelsin.. :)
12 Temmuz 2009 Pazar
TroubleZone'a Veda

Pılımı pırtımı topladım... Binbir emek vererek 3 yılda dekore ettiğim odamı 3 koliye sığdırıp, western filmlerindeki çalı çırpı misali ortalıkta uçuşan toz yumaklarını saymassak bomboş olan odanın göbeğine tüm duvarlara eşit mesafede oturdum.. Bomboş odada parmağımla sevişen klavye tuşlarının şehvet dolu sesleri yankılanıyor.. Kucağımda dibi ütü gibi ısınmış olan laptop, sağ tarafımda ekrana bakarken bile uzanıp alabileceğim mesafedeki ılık kahvem.. Fonda Billy Joel'in sesi ince ince işliyor ruhuma "When will you realise? Vienna waits for you"... Ve Yaşar Kemal ağlıyor sanki hissediyorum "Nolur daha fazla betimleme yapma" deyu :D
Sahi ne zaman farkına varacağımın farkına varmadığımı farkettim. Halbüsü bavullarımı bile hep orayı düşünerek tıka basa doldurdum ettim kabanıydı, eldiveniydi efendime söyliyim içlik donuydu (:D).. Masaüstü arkaplanımda bile (görmemişler gibi ehehe) Avrupa haritası varken, gitmeyi hayal ettiğim yerler işaretlenmişken hala "farkına" varamamıştım bu ciddi değişimin, ciddi ciddi bu şehri, bu ülkeyi 1 seneliğine de olsa terk edişimin..
TroubleZone der metropolden gelen öğrenciler Trabzon'a.. Ya da en azından ben öyle diyorum, siz de demiyorsanız artık bundan gayrı deyin.. Ne kadar saysak da, sövsek de giderken hüzünleneceğimi düşünürdüm.. Yanılmışım.. Tek buruk anı, döndüğümde mezuniyeti kaçıracak olmam olabilirdi ama üniversite mezuniyeti asla bir lise mezuniyeti gibi olmuyor, heyecanla beklenmiyor.. Kimse ümitlenmesin "vay efendim şöyle müthiş mezuniyet böyle kral mezuniyet" diye.. Üniversitenin sonlarına doğru herkes kendi derdine düştüğünden yalan dolan üniversite arkadaşlıkları daha bir yüzünüze yüzünüze çarpıyor.. Anadan üryan tek başınıza sınavlara gidip gelirken, tek başınıza çalışırken daha iyi anlıyorsunuz bunu.. Sürü psikolojisinin dibine vurulan ilk 2 senenin ardından 3. sene darmadağın olan arkadaş gruplarının ardından böyle düşünüyorum belki de..
Velhasıl Trabzon'dan çıkışım temelli olmasa da, okulumu Viyana'ya gidişimden ötürü -hiç pişman olmadığım bir sebepten- uzatacak olsam da bir sevinç var içimde.. İlk öpücüğe yeltenen bir aceminin, dur durak bilmeyen kalp atışı nezdinde olmasa da, yazın ilk magnumunu yiyen insan evladı kadar heyecanlıyım. Hele ki Ankara'da karara bağlanıp belirlenmeye çalışılan belirsizlikler de acı acı bana sırıtırken..
İşte gidiyorum TroubleZone; bir şey demeden.. Döndüğümde beni pek özlemiş olma zira ben seni pek özlemiycem bebişim, sonra hayalkırıklığına uğrarsın neme lazım..
Elveda bir daha göremeyeceğim, beni görmek için çaba sarfetmeyen güzide sınıf arkadaşlarım.. 4 senede bitiremeyen gudikler, size değil lafım ehehe kodumun tembelleri :D
Merak edenler olabilir: EVET odam kare.. Öperim ballarınızı..
10 Temmuz 2009 Cuma
Erasmus- Şimdiye Dek Neler Yapmışız?!
Efenim şimdi resmi anlamda bir Erasmus öğrencisi olana kadar başımızdan neler geçmiş, üniversiteden üniversiteye farklılık gösterebilen konuların üzerinde pek durmadan,sizleri de sıkmadan bi bakalım ibret-i alem için:
Yazılı sınav, dinleme sınavı ve sözlü mülakat.. Pek tabi barajlar ve uygulanış biçimi okuldan okula değişiyor.
Hadi bunlardan başarılı oldunuz diyelim. %50 bu sınavlar toplamı, %50 akademik ortalamanız bir şekilde alınıp, puanlarınız toplanıp listede koyun gibi baştan aşağı sıralandınız, tercih ettiğiniz üniversitelere yerleştirildiniz. Diyelim ki anlaşmanız olan ve tercihlerinizde yer verdiğiniz halde istediğiniz bir üniversite yerine başka bir üniversiteye yerleştiniz. Üzülmüyoruz. O üniversiteye giden arkadaşları buluyoruz, sizin üniversitenize gelmek isteyen var mıymış öğreniyoruz. Eğer var ise bunu hemen ofisimize bildiriyoruz ve "şartlı değiş-tokuş" gibisinden adını tamamen şu an uydurduğum bir sistem ile ikiniz de mutlu mesut üniversitelerinizi takas edebiliyorsunuz. Bunun da belirli bir başvuru süresi var, ayrıntılı bilgiyi ofisinizden edininiz. Hep armut piş ağzıma düş olmaz öyle.
Dil yeteneğiniz yeterli görülmediğinden yahut dil yeteneğiniz yeterli ancak puanınız diğerlerinden düşük olduğundan kelli yedek olarak mı görünüyorsunuz? O zaman ulusal ajanstan üniversitenize gelecek hibenin yüksek olması için dua etmeye, oraya buraya adak adayıp paçavra bağlamaya başlayın. Çünkü hibenin fazla olması durumunda -eğer dış ilişkiler sorumlunuz da yapıcı, olumlu biriyse- siz de gidebilirsiniz. O yüzden napıyoruz, üzülmüyoruz.
Kısa tutayım diyorum ama mütemadiyen çenem düşüyor. Neyse sevinç çığlıkları atmayıp normal bir şekilde karşıladıysanız kazandığınız haberini, hemen soğukkanlılıkla gerekli belgeleri hazırlamaya başlıyoruz.
Şimdi burdan "şundan 3 nüsha bundan 5 tutam" tarzı yemek tarifi gibi belge anlatmaya kalkmak ne size bir şey katar, ne bana bi zevk verir. Her üniversitenin talepleri farklı olduğundan o kısmı size bırakıyorum. Ha ama derseniz ki "bi örnek olsaydı çok süper olurdu be hafız", kendi üniversitemin (Karadeniz Teknik Üniversitesi) bize sunduğu bir şöyle bir "checklist" var, http://ofinaf.ktu.edu.tr/dosyalar/checklist.doc
Renkli çıktı istediklerinden size bayağı tuzluya mal olabilir bu hazırlık safhası. Nacizane tavsiyelerim ise mümkün olduğunca çıktı almadan önce defalarca kontrol edin her bir belgenizi. Çünkü en ufak bir hataya bile müsamma göstermiyorlar (en azından KTÜ için-ki inanıyorum diğer ofislerde böyledir) Her kağıttan da en az 3'er nüsha alacağınız için ufak bi hata size bayağı pahalıya patlar.
Bunları allem edip kallem edip hazırlıyoruz. Final döneminde herkes ders çalışırken biz harıl hurul imza için bi öteye bi beriye koşturacağız o sıcakta. Buna şimdiden kendinizi hazırlayın. Kimse -hele ki ben- bu işin kolay olduğunu size garanti etmiyoruz.
Hazırlarken yurdum devlet dairesinin memurlarının nasıl rahat, nasıl vurdumduymaz, nasıl yerinde bulunması ve ulaşılması imkansız olduğu örneklerine rastlayacağız, yılmayacağız, alttan alacağız, bazen tutamayıp bağıracağız (yapmayın), bazen çok sevinip kendimizi tutamayıp öpeceğiz (yapmayın!!). Ama her türlü olumsuzluğa karşın değeceğini düşünüp, görceğiniz/görmeyi düşündüğünüz, hayallerinizdeki yerlerin fotoğraflarını yanınızda taşıyın. Gerekirse çıkarın ona bakın, güç toplayın. Ben yapmadım ama fena fikir değilmiş lan. Bi red light district falan fotosu olaydı cebimde ben o kadar sinirlenir miydim ehehe :D
Geldik pasaport işlemine.. Eğer sadece bir dönemlik Erasmus öğrencisi olacaksanız 1 yıllık, iki dönemlik Erasmus öğrencisi olacaksanız 2 yıllık pasaport almanızı öneririm, hatta emrederim :) herhangi bir sıkıntıda yahut uzatma talebinizde de sorun olmaması icin bu yöntem en iyisi. Yani napıyoruz, kalcağımız sürenin iki katı kadar geçerli bir pasaport alıyoruz.
Pasaport için harç bedeli sakın ödemeyin! Bazı arkadaşlarım gidip bayılmışlar 300 müçyüz milyonları. Okulunuzun öğrenci işlerine Erasmus öğrencisi olduğunuzu ve 1/2 yıllık harçsız pasaport almanız gerektiğine dair durumunuzu belirtir bir dilekçe ile başvurun. Size takriben ertesi gün yahut 2 gün sonra bir belge hazırlayıp vericeklerdir. Bu öğrenci işlerinden aldığınız belge ile Emniyet Müdürlüğü'ne gidip, 90 milyon gibi bir pasaport parasını yatırdıktan sonra bulunduğunuz şehrin büyüklüğü ile ters orantılı bir süre içinde (Trabzon'da aynı gün içinde) Lacivert pasaportunuz elinizde olacaktır. Çoğu ülke arka fon beyaz fotoğraf tercih eder aklınızda bulunsun. Avusturya Konsolosluğu öyle istiyor en azından.
Şimdi "benim yeşil pasaportum var ki ehehe" diye artistik yapan gudikler olacaktır. Malesef yeşil pasaport sahipleri de gidip paşa paşa bir gri yahut lacivert pasaport almak zorundalar çünkü 3 aydan fazla süreli yurtdışına çıkışlarda yeşil pasaport kullanılamıyor. Aklınızda bulunsun sonra vay beni uyarmadılar, vay duymadım yok. Kızarım..
En önemli kısımların başını çeken ACCOMODATION durumu. Yani konaklama, barınacak yer: Vize alabilmeniz için en önemli kriterlerin başını çeken bu durum için tavsiyem hangi üniversiteyi kazandığınızı öğrenir öğrenmez yurtları ve o ülkenin/şehrin coğrafyasını, kültürünü, okulunuzun şehirdeki yerini araştırmaya başlamanız. Avusturya'da özellikle Viyana'daki üniversiteler Erasmus öğrencilerine yurt ayarlamak işine hiç bulaşmıyorlar. Yurt ayarlamak konusunda tamamen yalnızsınız. Ha niye yurt diye dikte ediyorsam o da ayrı mevzu. Dilerseniz flat tutarsınız, apartman dairesi tutarsınız. Ama unutmayın ki bu daire sahipleri sizinle illaki yüzyüze görüşmek istiyorlar, en azından benimle ve birkaç yabancı arkadaşımla görüşmek istediler, yani olay Türklere özgü de değil onu vurgulamaya çalışıyorum :) Bu daireleri tutmak isteyenler ise kira kontratı vs gibi belgeleri konsolosluğa getirmek gibi daha kasvetli işlerle uğraşacaklar o yüzden en temizi "dormitory accomodation". Oh mis.
Viyana'da birsürü yurt var. Açıkta kalırım diye korkmanıza, telaşlanmanıza mahal yok. Elbette fiyatları birazcık tuzlu ama iyi araştırırsanız uygun fiyatlı yurtlar da bulabilirsiniz. Bunlar birazcık okulunuza uzak olabilir, ulaşım hiç dert olmadığından bu da dert edilcek bi durum değil zannımca. Yahut okulunuzun dibinde bile olsa (home4students yurtları, neudeggergasse, führichgasse gibi araştırırsanız görürsünüz) ucuz olabilen yurtlar vardır. Allah Allah demeden önce bi depozito miktarını sorun. O zaman "Hmmmm" diceksinizdir. Yurt araştırırken en büyük kankiniz, olmazsa olmazınız sağ kolunuz http://maps.google.com/ olacaktır. Şimdiden bi girin haşır neşir olun bence.
Hadi yurdumuzu beğendik, dikkat ediyoruz banyosu tuvaleti ortak mı durumu nedir, mutfak var mı, çamaşırhane var mı? hepsini bir liste yapın. Sonra "vay anam buranın mutfağı yokmuş, ocağı da yokmuş" demeyin. Ocağınıza incir ağacı dikilir yeminlen :) Öncelikleriniz nelerse ona göre bir yurt seçin. Nacizane yine tavsiyem, parayı lüks bir yurda vereceğinize orta halli bi yerde kalıp geri kalanını gezip tozmak içmek sıçmak için harcayın ;)
Ek bilgi: Tüm yurtlar depozito istiyor . Miktarını bir mail ile yetkililere sorun. Home4students gibi her yetkilinin farklı ücret verdiği oluşumlar olduğu gibi ÖAD gibi her şeyi net olan kuruluşlar da var. Fikir olması için söyleyeyim, ÖAD 600 Euro depozitonuzu yatırdıktan sonra sizi kaale alıyor ve paranız yattıktan 3-4 hafta sonra odanızı ve yurdunuzu belirliyen bir mail atıyor size. Tabi vizede kullanmak icin bir form lazım size. Yine güzel bir dille yetkililere avrupa vatandaşı olmadığınızı ve vize işlemleriniz icin size bir accomodation form gerektiğiniz söylediğiniz takdirde size gerekli belgeleri yollayacaklardır.
Genel olarak, düşündüğünüzden de fazla sayıda mailleşeceksiniz, belki de hayatınızda mailleştiniğiniz toplam sayıya denk gelir bu 3-4 aylık süreç. Her işlemi e-mail ile gerçekleştiriyorlar. unutmayın :) tatlı dil kullanın ama ingilizce biliyorum teheeyt diye cok fazla da yalaka cümleler kullanmayın. Net olun, formal olun.
Evet yurtların hepsini internetten araştıracaksınız, size birkaç link veriyor ve kaçıyorum. Malum düğün mevsimi, davetliyiz. Herkes evleniyor laa hormonlar tavan :D
http://www.housing.oead.at/
http://www.akademikerhilfe.at/
http://www.home4students.at/
http://www.wihast.at/
Vize işlemleri sırasında sıyırmaz isem yine zihin açıcı, vizyon genişletici bilgilerle sizlerle olacağım. Beni özleyin pembişlerim :)
9 Temmuz 2009 Perşembe
Erasmus - Siftah
Merhaba ey blog alemi ve onun yalpakları :)
Facebook mezalimine ne kadar direndiysem, kendimi kaptırmamak için ne kadar çırpındıysam, inanın blog işkencesine de kendimi kaptırmamak için o kadar direndimdi.. valla bak, yeminle lan.. ama heyhat işte gel gör ki bi' yerden sonra koyuverdim o derece de kaypak bir adamım.
Her neyse ne diyoduk. evet blog ahahaha öncelikle durum raporu verip bu göynümden temiz bilogu neden oluşturduğuma bir açıklık getirmek, tarihe bir not düşmek istiyorum. ya da istemiyorum. size ne ulan :D
Şimdi efenim Erasmus diye bi' amcamız var bilirsiniz sağolsun Avrupa'da kaynaşma, bilim ve kültür alışverişi için, insanlık barışı için kendini adıyan, hümanizmin kurucularından kabul edilen Hollandalı bir zat. Gelin görün ki bu amcamız şu an kendi adını alan Erasmus öğrenci değişim programının "koklaşma, yozlaşma, sıçana kadar içme, tekrar içebilene kadar sıçma" durumundan ibaret olduğunu görse insanlığımıza, humanbeing olmamıza bakmadan yeminle süratımıza tükürürdü. Anladınız mevzuyu yavaştan, evet afarım.
Velhasıl yamulmuyorsam Osmanlı'da da 2. Mahmut ile ilk kez yurtdışına eğitim amaçlı öğrenciler gönderilmeye başlanmış, o günlerden teee bugünün Türkiye günlerine kadar da bu öğrenciler yurtdışına gidip yemiş, içmiş, sıçmış, semirmiş gelmiş. Hiç dememişler ki "ulan gönderiyoruz da hep Batının ahlaksızlığını alıyor bunlar, hep lan hep"
Evet pembişlerim... Şahsım, bendeniz, bizzat Viyana'da Erasmus öğrencisi olabilme gibi bir şansı elde etmiş bulunmaktayım. Nasıl narsist, nasıl görmemiş bir insan olduğumu da blog başlığını yazarken içimdeki lümpene dur diyemememden anladınız zati, orayı geçiyorum.
Şaka bi tarafa, şu an Avrupa ile ilgili elbet yüzlerce milyonlarca hayal bile edemeyeceğim/edemeyeceğiniz hayaller içindeyim. (hayal edemeyeceğim hayaller... Hımmm..) Oraya gittiğim vakit efendime söyliyim bir "Evliya Çelebi" edalarıyla bir günlük tutmayı planlıyorum. Bu sanal aleme de birkaç bişicikler çizırttırırsam sadece kendim cancağızım değil, diğer tüm Erasmus adayları, Erasmus hayaliyle yanıp tutuşanlar yahut sadece benim hayalimle yanıp.. öhmm.. neyse yani herkeşler faydalanır deyu düşünüp, benim cektigim sıkıntıları onlar da çekmesinler diye böyle bir bilgi deposu, bir başucu kaynağı mahiyetinde, e gençlerin de anlayacağı dilde bi' blog yazayım bari la elime mi yapışır dedim.
Çünkü Erasmus'u hasbelkader kazanmanız sonucu ülkemizde bilgilendirme namına pek bir nane olmadığını, altyapının çok eksik olduğu gerçeği tokat gibi yüzünüze çarpacak.
Umarım burada yazacaklarım, biraz olsun kafanızdaki soru işaretlerini giderebilir. Biraz olsun ne demek lan hepsini giderecek işte, başçavuşun eşşeee mi yazıyo burda?
Şimdi DAAAAĞILIN LAN :)
